Bu yaz tüm dünyanın gözü Fransa'da yapılacak 2024 Yaz Olimpiyatları'ndaydı… Fransa'nın farklı bölgelerinde toplam 16 şehirde gerçekleştirilen etkinliğe, başkent Paris ev sahipliği yaptı. Aşkın ve romantizmin şehri olarak ünlenen Paris, bu yaz sporun başkenti oldu. Dünyanın dört bir yanından 11 bin 310 sporcunun katıldığı etkinlikte, Türkiye'yi 54'ü kadın, 47'si erkek olmak üzere toplam 101 sporcu temsil etti.
UNUTULMAZLAR LİSTESİNE YAZILDI
Etkinlikte en çok ilgi gören sporcu ise havalı tabanca karma takım müsabakasında Türkiye'yi temsil eden Yusuf Dikeç oldu. Bu kategoride ülkemize gümüş madalya getirmeyi başaran Dikeç, kendine has atış stiliyle adını unutulmazlar listesine yazdırmayı başardı. Güçlü rekabetin devam ettiği organizasyonun kapanış töreni bugün yapılacak. Etkinliğin açılış kadar sansasyonel bir kapanış töreni olup olmayacağını henüz bilmiyoruz ama bu satırlarda Olimpiyatlarda Paris'e dair izlenimlerimizi sizlerle paylaşacağız.
DOLU OTELLER, BOŞ SOKAKLAR
Paris'e girdiğimizde ilk fark ettiğimiz şey otellerin dolu olmasına rağmen sokakların nispeten boş olmasıydı. Öyle ki dünyanın dört bir yanından yüzbinlerce sporseverin akın ettiği Paris Olimpiyatları otelleri doldururken, bu dönemde konaklama fiyatları da ikiye, hatta üçe katlandı. Olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı şehirde tüm yoğunluğa rağmen bu turist kalabalığı sokaklarda pek hissedilmiyordu. Bizi yönlendiren şoförlerin verdiği bilgiye göre kent sakinleri bu dönemi fırsata çevirdi. Bazıları evlerini kiralayarak elde ettikleri gelirle ülkenin kıyılarına tatile gitti. Bazıları ise yol ve caddelerin kapatılması nedeniyle zorunlu haller dışında bu dönemi evde geçirmeyi tercih etti. Nitekim pek çok caddenin güvenlik nedeniyle kapatıldığı Paris'te otobüs yolculuğu sınırlı kaldı ve araçların girebileceği cadde ve sokaklar sık sık değişti. Bu bizim için Paris'in arka sokaklarını keşfetmemiz için iyi bir fırsattı.
Tribünlerde coşku yüksek
Sokaklarda göremediğimiz kalabalıklar, sporcuların yarıştığı hemen her sahada görülüyordu. Etkinliğin gerçekleştiği hemen hemen her yerde coşkulu bir kalabalık vardı ve izleyicilerin her biri tek tek titizlikle arandı. Farklı ülkelerden müsabakaları izlemeye gelen seyirciler, sporcuların coşkusuna ortak oldu. Yarışlarda coşku o kadar yüksekti ki, bu coşkulu atmosfere kapılmamak neredeyse imkansızdı. Biz Paris'teyken kadın voleybol milli takımımız Dominik Cumhuriyeti ile maç yaptı. Rekabetin kıyasıya yaşandığı, zıpladığımız bu karşılaşmada Filenin Sultanları, rakibini 3-1 mağlup ederek büyük bir gurur yaşadı. Türkiye'nin zaferiyle birlikte şanlı bayrağımızla süslenen stadyumda duygu o kadar büyüktü ki stad neredeyse yıkılacaktı.
5 YÜZÜKLÜ LOGO EIFEL İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Paris denilince akla ilk gelen elbette şehrin simgesi haline gelmiş Eyfel Kulesi ve Champs Elysees… 5 halkadan oluşan Olimpiyat Oyunlarının simgesel logosu da Paris'te yer alıyor. Champs-Elysees'deki Arc de Triomphe'den Seine Nehri üzerindeki köprülere kadar her yer burayı süslüyor. Ancak bu logoların en iyi göründüğü yer elbette Eyfel Kulesi… Kulenin Seine Nehri'ne bakan tarafındaki halkalar kuleye farklı bir hava katıyor. Kule önünde düzenlenen yarışlara katılmak, belki de ömrümüzde bir kez yaşayacağımız eşsiz bir deneyim…
KLİMALAR FANLAR TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLDİ
Şehirde dikkatimizi çeken bir diğer detay ise barlar ve restoranlar oldu… Binlerce turistin akın ettiği birçok yer tabi ki doluydu. Paris'te yediğimiz harika kruvasanların tadı damağımızda kaldı. Elbette ülkenin imza yemeklerinin her biri kendine göre lezzetliydi. Ancak şehrimizde en çok dikkatimizi çeken detay klimalar oldu. Çünkü şehirdeki pek çok bar ve restoran sürdürülebilirlik kapsamında klimalarını kapatırken, bazı mekanlar da misafirlerine vantilatör dağıttı. Hava sıcaklığının 37-38 dereceye ulaştığı, Seine Nehri'nin şehirdeki nemi arttırdığı Paris'te klimaların kapatılması bazen bizi zorlasa da, bize verdikleri vantilatörler bu dönemin unutulmaz bir hatırası olarak kaldı. Bu arada klimaların kapatılmasının nedeni sürdürülebilirlik taahhüdü olarak açıklansa da bazı kaynaklar bunun ülkede son iki yılda üç katına çıkan enerji maliyetlerinden kaynaklandığını öne sürüyor.