Lezzetin ve tarihin kesiştiği yer Adıyaman sofrasında bir gün

Güneşin ilk ışıklarının Nemrut Dağı'nın tepesinden doğduğuna baktığımızda … Bu, Hafızadan Adimaman'a bir gezinin başlangıcı. Sanki gökyüzü, tarih boyunca bu topraklarda hüküm süren medeniyetlerin selamları gibi parlıyor. Bununla birlikte, Adiyaman'ı sadece muhteşem heykelleri ve dağların mistik silueti ile bilmek eksik. Çünkü bu antik şehir aynı zamanda Türkiye'nin en yerleşik ve orijinal mutfaklarından birine ev sahipliği yapıyor. Adizaman sokaklarında yürürken kokular sizi yönlendirir. Burun önünde geçerken burun önündeki çarşaftaki hamur işinden ve baharattaki baharatlardan gevrek … Hazırsanız, Adıyaman masalarında konuk olacağız.

Sayfada pişmiş bir hikaye

Sabah, şehrin sokaklarında yürürken küçük bir fırının önünde kuyrukta bekleyenleri görün. İçeriden gelen kokular dayanılmaz. Hemen soruyoruz: “Burada ne pişiriyor?” Kesin cevap: Hitap. İnce açık karışımda çok fazla baharatlı kıyılmış et, soğan ve aşk eklenir. Yarım ay şeklinde kapanır ve yavaşça kağıda uçar. İçeride gevrek ve yumuşaktan … yanınıza hazırlanan bir çay alın ve bir tabureye oturun. Güne başlamak için daha iyi bir yol olamaz.

Tarihle doymuş olmak

Yolculuğun devamında, Besni bölgesine giden yolumuzu çeviriyoruz. Dar yolları geçerken, fırınlardan yükselen sigara içme sizi yönlendirir. Kızarmış domates ve biber parfümleri eşliğinde taş fırından çıkan bir yemek: Besni Pan. Sığır eti, sarımsak, soğan, biber ve doğranmış domates birleşir. Her ısırık yüzyıllardır damakta kalan bir pist gibidir. Ondan türetilen taze tandor ekmeği ile birleştirildiğinde, bu lezzet bir ritüele dönüşür. Dönüş yolunda bir başka durak: Adıyaman Pan. Bu kez Kuzu Eti başrol. Patlıcan, soğan ve domates fırının sıcaklığında yavaşça toplanır ve pişirir. Kebap'ı aramayan ve bir nakit hatırlayan ve Adıyaman'ın mutfağının kalbinde yer alan bu yemek. Öğleden sonra, çarşılar için yürürken bir tezgahtayız. Renkli yemeklerde salata teklifi: dövme. Yol patlıcan, domates ve karabiber; Ezilmiş zeytinyağı, biraz baharatlı. Hafif, ferah, tatmin edici. Küçük bir mola, harika bir tat.

Pirinçle Zenginlik

Günün sonunda, bir Adıyaman ailesinin masasında konuklarız. Bizi akşam yemeğine davet eden bir pirinç değil: Buhara pirinci. Kuzu, badem ve havuç ilave edilen, bir düğün yemeğinden çıkmış ve masamıza gelmiş gibi tereyağı ile karıştırılmış bu pirinç. Koku ile bile insanları besler.

Yoğurt ile Sıcaklık Balanca

Adimaman'ın taze gecelerinde ısınan bir başlangıç: Meyir'in çorbası. Yoğurt, nohut ve buğday ile yapılan bu çorba hem hafif hem de besleyicidir. Basit ama derin bir lezzet … masayı bitirmek için mükemmel bir seçim.

Çiğ köfte olmadan olmaz

Tabii ki, Adıyaman hakkında konuştuğumuzda çiğ köftelerden bahsedemeyiz. URFA ve antep tarzında, burada et olmadan yapılır, ancak bu bir eksiklik değil, bir ustalık göstergesidir. Son bulgur, izot, domates salçası ve baharatlar, yetenekli ellerde lezzetli bir kıvama geçti. Marul yaprağa sarılır, Lacticello veya şalgam suyu ile yenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir