Karadeniz’de ruha iyi gelecek rotalar

Yaz bitti, şehre döndük, ama olmaz. Trafik, gürültü, kalabalık kişiye çöküyor. Benim gibi uyum sağlayamayan birçok insan var. Hepimiz biraz nefes almak, başımızı dinlemek istiyoruz. Bunun için en iyi adreslerden biri Karadeniz. Çünkü Karadeniz sadece deniziyle değil, aynı zamanda havası, yeşil ve insanı derinlikleri ile. Karadeniz dağlarına girdiğinizde, oksijen yüzünüzü etkiler. Burada oksijen de farklı, sizi şehir dışına çıkarıyor. Platolarda yürürken, bir an için dünyayla bağlantınızı kırın, sadece rüzgarı dinleyin. Bu nedenle, ruhun yorgunluğu yoktur. Kıyı şehirlerindeki gün batımına bakarken, dalgaların sesi bir terapi gibi geliyor. Bu ses bir uygulamadan veya bir kulaktan gelmez. Gerçek, saf, doğrudan ruhunuza. Denize baktığınızda, gerçekten ihtiyacımız olan şeyin basit bir huzurlu olduğunu fark edersiniz.

Tarih koridorlarında
Ayrıca tarih var. Amasra kalesinin duvarlarına yaslandığınızda, sadece manzarayı değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir hikayeyi de hissedeceksiniz. Giresun adasına gittiğinizde, mitolojinin hala hayatta olduğunu fark ediyorsunuz. Sinop Kalesi'nden denize bakarken, taşların gücünü Karadeniz'in gücü ile birlikte göreceksiniz. Tarih ve doğa burada el ele, bu yüzden ruh için iyidir. Karadeniz halkı da bir enerji kaynağıdır. Kendinizi evinizde hissettiriyor çünkü sıcak, samimi, tasarruf etmeyin. Kısa sürede Karadeniz'de buluşan birinin arkadaşı olacaksınız. Bu dostluk duygusu bile ruhu iyileştirir.
Şehirden kaçan ve Karadeniz'e giden herkes dönüşün kolay olmadığını bilir. Çünkü şehirde bulduğunuz sessizlik ve doğallık yok. Ama geri dönerken yine de yanınızda bir şeyler getiriyorsun. Dalga sesi, dağların kokusu, insanların sıcaklığı. Bu yüzden Karadeniz iyileşir, dinlenir, yenilenir.

Ormanın kalbinde yenilenme
Dünyanın biyosfer rezervlerinden biri olan Artvin Macahel Platosu manevi bir sığınaktır. Buradaki tarlalar, doğada yürüyüşlerin yanı sıra şifa bitkileri ile hazırlanan seminerler, kamp ateşi ve farkındalık uygulamaları etrafında oturumları paylaşıyor. İnsan kendini doğanın bir parçası olarak yeniden yazar.

Sis farkındalığı
Ayder ve Pokut platoları sadece kartpostallara uyum sağlamayan güzellikleriyle değil, aynı zamanda “doğal terapi” için sundukları ortamla da öne çıkıyor. Sabahın erken saatlerinde burada kurulan tarlalarda, sis içinde yürürken, meditasyonda ve kuş seslerinin eşlik ettiği doğanın fotoğraf seminerlerinde. Sessizlik içinde bu anlar şehirde asla bulunmayan bir barış verir.

Yavaş Yaşam Deneyimi
Giresun Kulakkaya Platosu Fields, “Yavaş Yaşam” öne çıkıyor. Katılımcılar sabahları plato çiçeklerinden çay üretir, gün boyunca yürüyün ve yıldızların altındaki yıldızların altındaki ritüellere katılırlar. Zihinsel yenilemeyi destekler, modern dünyanın hızını oluşturur ve doğanın ritmiyle adım atar.

Su ve sessizlik ile terapi
Tarlalar, merkezdeki suyun dinginliği olan Trabzon Uzungöl çevresinde açıldı. Yürüyüşler Göl Bankası'nda yapılır, sabah meditasyonları su sesi ile gerçekleşir. Anksiyete ve depresyonla mücadele eden katılımcılar için “su terapisi” nin çok güçlü bir etkisi vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir