İstanbul-Ankara arasında ulaşımı sağlayan D-100 karayolunun Bolu Dağı geçişi, 2007 yılında Bolu Dağı tünelinin açılmasından bu yana alternatif güzergah olarak hizmet veriyor. Sarıçam, karaçam, göknar, kayın, meşe ve gürgen ağaçlarıyla çevrili “eski yol”, sürücüler ve yolcular için eşsiz doğasıyla muhteşem bir panorama yaratıyor.
Özellikle sonbahar ve kış aylarında sis bulutlarıyla kuşatılan bölge, zirveye yakın konumlanan dinlenme tesisleri sayesinde eşsiz manzarayı hayranlıkla izlemek isteyen sürücülerin uğrak noktası haline geliyor.
“HARİKA BİR GÖRÜNTÜ”
Eşi ve oğluyla Bartın’dan İstanbul’a giderken dinlenme tesisinde mola veren Taner Girgin, güzel manzaralar eşliğinde yolculuk yapmak için rotayı geçmeyi tercih ettiklerini söyledi. Etkileyici bir manzarayla karşılaştıklarını belirten Girgin, sis bulutunu ve sonbahar renklerini görmenin çok güzel olduğunu kaydetti.
Güzergahı kullanan şoför Mustafa Paşahan, “Böyle bir manzarayı başka nerede bulabiliriz? Bolu Dağı benim için dinlenme yeridir. Burada durduğumda yorgunluğumu tamamen unutuyorum, terapi gibi oluyor benim için.” Dinlenmek, yemek yemek ve çay içmek için güzel bir yer.” dedi.
Abdullah Kılıç ise Abant Gölü Milli Parkı’nı gezdikten sonra Bursa dönüş yolunda Bolu Dağı’nın sisle bütünleşen manzarasını görünce mola verdiklerini belirterek, “Harika bir manzara. gerçekten güzel bir yer, harika bir doğadan çok daha fazlasına sahip.” dedi.