Gölyazı’da tarihi keşif: Ham ipek böceği atölyesi bulundu

Bursa'nın Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı turizm beldesinde bölgenin Helenistik dönem yerleşimine ışık tutması beklenen Rhyndacum'daki Apollonia antik kenti kazılarının “Simitçi Kale” bölümünde ham ipek atölyesi bulundu.

Helenistik dönemde ada şeklinde birbirine bağlanan üç kara parçasından oluşan ve etrafı tamamen surlarla çevrili olan antik kentin, korunan surlarında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izin ve desteğiyle 4 Temmuz'dan itibaren kazılara devam ediliyor.

Arkeologlar, kazılarda çok sayıda büyük çivi ve ipekböceği atölyesi teknesinin bulunduğu bölümlerden yola çıkarak bu alanın ham ipek atölyesi olarak kullanıldığını belirledi.

Kazı Başkanı BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prof. Derya Şahin, Helenistik dönemde 9 metre uzunluğundaki duvarın 4,57 metresinin korunduğunu, duvardaki 7 kuleden 4'ünün günümüze kadar geldiğini söyledi.

Şahin, ilk olarak halk arasında “Simitçi Kale” olarak bilinen ve literatürde bu şekilde anılan bölgede çalışmalara başladıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Kale ve kule tabiri aslında hem literatürde hem de halk arasında biraz karışık. Aslında surların içinde güvenlik amacıyla inşa edilmiş dört kule bulunuyor. Bu kulelerden birine 'Simitçi Kale' deniyor. Bu tabir muhtemelen bu kemer şeklindeki yapının binaya çok yakın olmasından kaynaklanıyor. simide benziyor.” kullanılmış olabilir. “Simit fırını olarak kullanıldığı zaten halk arasında biliniyor” dedi.

Bölgede ilk olarak temizlik çalışması yaptıklarını belirten Şahin, şöyle konuştu: “3 kamyona yakın çöp atıldı. Daha sonra zayıf noktalarda ihtiyaç duyulan alanlarda dolgular kullandık, bazı yerlerde ise dikey metal taşıyıcı elemanlar yerleştirerek yapının basit geçici onarımlarını gerçekleştirdik. Çalışmalarımız devam ediyor.”

Gölyazı'da tarihi keşif: Ham ipekböceği laboratuvarı bulundu - 2

GÖLYAZI ORMANCILIKTA OLDUKÇA ETKİLİ

Surun ilk oluşumunun M.Ö. 4. yüzyılın son çeyreğine dayandığını belirten Şahin, süreç içerisinde yapının farklı kullanımlara sahip olduğunu tespit ettiğini söyledi. Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tespit ettiğimiz en önemli şey, arkeolojik bulgulara dayanarak alanın geç bir dönemde (19. yüzyılın ilk yarısı) ipekböcekçiliği laboratuvarı olarak tanımlanmasını uygun gördüğümüzdür. Derinlemesine çalışmalar, alanı daha bilimsel bir şekilde sunmamıza olanak sağlayacaktır, ancak şu an için sonuçların bizi bu yöne yönlendirdiği açıktır. Çivi buluntularının yoğun olması, ipekböcekçiliği laboratuvarları için teknelerin yerleştirildiği alanlar ve bazı buluntular bizi yönlendirmektedir. bu yönde. Kentin geçmişinde uzun süre ipekböceği yetiştiriciliğinin yapıldığını biliyoruz. “Bu bölge yani Gölyazı çok yakın bir geçmişe kadar ipekböceği yetiştiriciliği ve bu sektörde ticaretin yapıldığı çok aktif bir nokta olarak nitelendirilebilir.”

Prof. Dr. Şahin, basit onarım ve konservasyon çalışmalarının 28 Kasım'a kadar tamamlanacağını, onarımın ardından büyük bir restorasyon projesi planladıklarını sözlerine ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir