“Gizli saklı bir aden”
Yöre halkından Mehmet Pilavcı, hava sıcaklığının en yüksek olduğu bu günlerde su sıcaklığının 12 buçuk dereceyi geçmediğini belirterek, “Karagöl Yaylası’ndan gelen su bu mağaraya ulaşıyor. Burası bizim can damarımız ve iyi bir dinlenme yerimiz. Gördüğümüz taşın altında bir mağara var, 1967’de o mağaradan suya inilebiliyordu. Ondan sonra kapatıldı, göçük oluştu. Burası hakikaten görülmeye kıymet bir yer. Marmara bölgesinde aynı anda tek kaynaktan görebileceğiniz bir gezim cenneti. Gizli saklı bir aden. Fazlaca sıcak olduğu zamanlarda bile suyumuzun sıcaklığı 12 buçuk dereceyi geçmiyor” dedi.
“İlçemize gelen turistler ne olursa olsun görmeli”
İlk olarak 1942 senesinde 7 kurban kesildiğini ve bu geleneğin devam ettiğini belirten Pilavcı, “Doğa tutkunlarının ne olursa olsun görmesi ihtiyaç duyulan bir yer. Bu suyun çıkışı aşağıdaki vadiye yeşillik ve yaşam verir. Karagöl yaylasından gelen sular bu havuzu oluşturmaktadır. Taraklı ilçemize gelen turistlerin ne olursa olsun görmesi ihtiyaç duyulan bir yerdir. Fakat şimdilik elimizde bir emare olmadığı için çoğunun bundan haberi yok. Burası kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta bir saklı aden. Bu suyun şöyleki bir hikayesi var; İlk kere 1942 senesinde sular kesilince bir öğretmene ne yapacaklarını sormuşlar. O öğretmen 7 kurban kes diyor. Bu su, yedinci kurbanın kanıyla yeniden geri gelir. Sonrasında da bu hikayeden dolayı devamlı bu su için kendimizi feda ediyoruz” dedi.
Yoruma kapalı.