İsrail’in tam ablukaya aldığı Gazze’de siviller için gıda ve su tükeniyor

İsrail’in yoğun saldırıları altında Gazze’de yaşam mücadelesi veren 2,3 milyon şahıs tükenen temel gıda maddeleri ve temiz içme suyunun yanı sıra can güvenliği problemi ile karşı karşıya.

Gazzeliler yaklaşan kara operasyonuna hazırlanırken yüz binlerce sivil, İsrail’in, kentin kuzeyini boşaltma çağrısı sonrası evlerini terketti. 

Bazıları ise daha ‘güvenli’ olacağı düşüncesiyle hastanelere akın etti. 

Doğu Akdeniz’de konuşlanan Amerikan cenk gemilerinin de desteğini arkasına alan İsrail ordu güçleri ise Gazze sınırı süresince mevzilenmiş durumda.

Binyamin Netanyahu liderliğindeki ülke tarihinin en aşırı aşırı hükümeti, ‘Hamas’ı çökertmek’ için geniş çaplı bir harekât başlatacağını açıklamıştı. 

Bununla beraber bir haftadır devam eden şiddetli hava saldırıları Gazze’deki tüm sivil yaşam alanlarını yerle bir etse de İsrail’e yönelik roket saldırılarını engelleyemedi.

Gazze Sıhhat Bakanlığı, çatışmaların başlamasından bu yana 2 bin 329 Filistinlinin yaşamını kaybettiğini ve bu sayının altı hafta devam eden 2014’teki Gazze cenginde ölenlerden daha çok bulunduğunu duyurdu. 

Bu sayı bununla birlikte her iki taraf için de son beş savaşının en ölümcül olanı. 

Büyük çoğunluğu Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısında ölen siviller olmak suretiyle 1.300’den fazla İsrailli öldü.

Keza bu, 1973’te Mısır ve Suriye ile yaşanmış olan savaştan bu yana İsrail açısından en kanlı çatışma. 

İsrail, Gazze’nin kuzeyinde havadan broşürler atarak ve toplumsal medya üstünden ikazlar yaparak 1 milyondan fazla Filistinlinin (şehir nüfusunun neredeyse yarısına denk geliyor) güneye, doğrusu Mısır sınırına doğru gitmesi emirini verdi. 

Ordu, Gazze’deki yeraltı sığınakları dahil kuzeyde konuşlu bulunduğunu öne sürdüğü Hamas militanlarına yönelik büyük harekat öncesi sivilleri bölgeden uzaklaştırmaya çalıştığını iddia etti. 

Hamas ise halkı evlerinde kalmaya çağırıyor ve İsrail’in aslolan amacının ikinci bir göç dalgası yaratmak bulunduğunu belirtiyor. 

İsrail ordusu bu sabah yapmış olduğu bir başka açıklamada, sabah 10’dan öğlen saat 13’e kadar tek bir cenup rotasını hedef almayacağını belirtti ve Filistinlileri bir kez daha kuzeyi terk etmeye çağırdı. 

Sadece toplumsal medyada paylaşılan görüntülerde, evlerini terk eden sivil konvoyların da havadan hedef alındığını gösteriyor. 

Birleşmiş Milletler ve insani yardım kuruluşları, birbiri ardına yaptıkları açıklamalarda, İsrail yönetiminin, 40 kilometre uzunluğundaki kıyı kentini tamamen kuşatmasının ve bu kadar süratli bir göçün (mecburi tahliyenin) tarifsiz insani acılara niçin olacağı uyarılarında bulunmuş oldu.

Dünya Sıhhat Örgütü, tahliyenin kuzeyde bulunan hastanelerde kuvözdeki yeni doğanlar ve yoğun bakımdaki insanoğlu dahil iki binden fazla hasta için “ölüm cezasına eşdeğer bulunduğunu” aktardı. 

BM’ye bakılırsa Gazze’deki hastanelerin üreteç yakıtı iki gün içinde tükenecek ki bu binlerce hastanın yaşamını tehlikeye atacak.

Gazze, İsrail kuşatması sebebiyle giderek artan su ve tıbbi araç-gereç sıkıntısı sebebiyle esasen insani bir kriz içindeydi. 

Bombardıman, kentin tek elektrik santralinin de işlevsiz kalmasına niçin oldu. 

Bazı fırınların kapanmasıyla şehir sakinleri artık ekmek de alamadıklarını dile getiriyor. 

Ailesinin altı üyesiyle beraber evlerini terk ederek güneye doğru kaçmaya çalışan Hayfa Hamis el Şurafa adlı Gazze sakini, “Biz bunu hak etmiyoruz. Biz kimseyi öldürmedik.” sözleriyle içinde bulundukları durumu aktardı. 

İsrail ordusu “yüz binlerce” Filistinlinin uyarıya kulak verdiğini ve güneye yöneldiğini iddia etti.

Filistinlilere Gazze içinde iki ana güzergahtan “güvenli” bir halde gitmeleri için altı saatlik bir süre tanıdı, sadece tahliye için kati bir son tarih belirlemedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in arkasından Müdafa Bakanı Lloyd Austin de destek amacıyla İsrail’e geldi. 

Austin, ABD’nin İran ve Hizbullah’ın, savaşı genişletme çabalarını caydırmak amacıyla “güç gösterisi” olarak USS Dwight D. Eisenhower adlı ikinci tayyare gemisi hücum grubunu Doğu Akdeniz’e gönderdiğini söylemiş oldu.

Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Riyad’ı ziyaret ederek Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bir araya geldi. 

Prens Muhammed, Blinken’in perşembe günü başladığı Orta Doğu ziyaretinden bu yana görüştüğü altıncı Arap önder oldu.

Ayrıca Gazze’de İsrail saldırıları devam ediyor. Gazze’deki sıhhat yetkilileri, İsrail’in kentin kuzeyindeki Cebaliye sığınmacı kampı civarlarında düzenlemiş olduğu hava saldırısında minimum 27 kişinin öldüğünü 80 kişinin de yaralandığını bildirdi. 

Yetkililer, kurbanların çoğunun hanım ve çocuklardan oluştuğunu bulunduğunu söylemiş oldu. 

Kemal Edwan Hastanesi doktorları cesetlerin yanmış ve şekillerinin bozulmuş bulunduğunu gördüklerini aktardı. 

Birleşmiş Milletler Sığınmacı Ajansı Sözcüsü Juliette Touma, cumartesi öğleden sonrasında itibariyle Gazze’nin kuzeyinde kaç Filistinlinin kaldığının net olmadığı açıklamasında bulunmuş oldu. 

Sadece Touma, Gazze’de son yedi gün içinde tahminen 1 milyon Filistinlinin yerlerinden edilmiş olduğu bilgisini verdi. 

Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde görevli sıhhat çalışanları, ağırlıklı olarak çocuk ve yaşlılardan oluşan 35 bin sivilin, hastanenin vurulmayacağı düşüncesiyle burada sığınmaya çalıştığını söylemiş oldu. 

İsrail’in sadece esirler özgür bırakıldığında kaldırılacağını belirttiği kuşatma sebebiyle temel gereksinim maddeleri de tükeniyor.

Şehir genelinde musluklardan su akmaz oldu. 

Cebaliye Sığınmacı Kampı’nda yaşayan 25 yaşındaki hamile anne Emel ebu Yahya, bodrum katındaki borulardan damlayan kirli suyu doldurmak için dakikalarca ve kaygı içinde beklediğini söylemiş oldu. 

Doldurabildiği suyu, ilkin 5 yaşındaki oğlu ve 3 yaşındaki kızına paylaştırdıklarını söyledi. 

Hamile hanım, kendisinin de oldukça azca su içtiğini sözlerine ekledi. 

Gazze sakinleri, bombardıman sebebiyle temizlik tesislerinin kullanılamaz hale geldiğini ve içtikleri suya tuzlu deniz suyunun karışmaya başladığını aktarıyor. 

Hamas, İsrail’in şu ana kadar 7 binden fazla konutu yıktığını duyurdu. 

BM Filistinliler için Sığınmacı Ajansı, “bilhassa hamile bayanlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler” olmak suretiyle evlerini terk edemeyenler için endişelerini dile getirdi. 

Ajans ek olarak İsrail’in sivilleri, hastaneleri, okulları, klinikleri ve BM merkezlerini hedef almaması çağrısında bulunmuş oldu.

Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed ebu Selim, her saat yüzlerce yaralının hastaneye getirildiğini sadece tıbbi malzemelerinin yüzde 95’ini tükettiğini söylemiş oldu. 

“Suyumuz ve jeneratörlere güç veren yakıtımız da tükenmek suretiyle” sözleriyle durumlarını söyledi. 

Ebu Selim, “Hastanenin içindeki durum kelimenin tam anlamıyla kahredici. Ameliyathaneler asla durmuyor.” dedi.