“Sedir Adası’nın zamanı 2700 yıl öncesine dayanıyor”
Diler, Sedir Adası’nın bir ada yerleşimi olmasına karşın bilhassa 5. yüzyıldan itibaren hem yazılı kaynaklarda hem de arkeolojik buluntularda belirsizliğini yitirdiğini belirtti. Tepenin doğusunda yerleşim tiyatrosunun bulunmuş olduğu surlarla çevrili alan. Surlarla çevrili alanda bir türbe bulunmaktadır. Uzun süredir burada işimizi yapıyoruz. Ek olarak geç Agora periyodu vardır. Karia’daki en büyük bazilikalardan biri var. Orada çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
“Sedir Adası’nın kumu ve kumsalı sebebiyle değil antik şehir olarak anılmasını istiyoruz”
Sedir Adası’nın daha fazlaca altın rengi incecik kumu ve plajıyla tanındığını belirten Prof. Adnan Diler, “Bu yılki programımızda surları, tiyatroyu ve sahil kalıntılarını görmek için büyük çaba harcıyoruz. Hatta bu yerli Kedrai (Sedir) halkı ya da yabancı ziyaretçiler onu daha fazlaca Kleopatra ile özdeşleştirmekte ve bir sahil olarak görmektedirler. Bu şekilde bir idrak var. Bu idrak aslen bir yanılgıdır. Buradaki kalıntıların denizden görülebilmesi ve adanın seyahat güzergâhı üstündeki tüm yapıların gerek kazı gerekse temizlik yöntemiyle görülebilmesi buranın kültürel karakterini ve kimliğini öne çıkarmaktadır. Böylece burası yavaş yavaş sahil olmaktan çıkıp antik şehir olarak algılanacak.”
Yoruma kapalı.