Gelişmekte olan ekonomiler Amerikan dolarına alternatif arıyor, peki bu mümkün mü?
BRICS’in ekonomik amaçlarının odağında Batı hegemonyasındaki küresel ekonomik sistemin baskın para birimi olan Amerikan dolarına alternatif arayışı bulunuyor.
Gelişmekte olan birçok ülke, ABD’nin küresel finans sistemi üstündeki hakimiyetinden ve bilhassa de doların gücünden yakınıyor.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Cenup Afrika’nın oluşturduğu BRICS bloğu, siyasal olarak daha eşitlikçi ve temsili bir küresel yönetişimi amaçladığını belirtiyor.
BRICS’in ekonomik amaçlarının odağında ise Batı hegemonyasındaki küresel ekonomik sistemin baskın para birimi olan Amerikan dolarına alternatif arayışı bulunuyor.
Üye ülkeler Batı hegemonyası altında bulunan küresel sistemde, gelişmekte olan ülkelere daha çok temsil imkanı yaratılması icap ettiğini korumak için çaba sarfediyor.
Bu düşünceler çerçevesinde BRICS ülkeleri, gelecek hafta Cenup Afrika’nın Johannesburg kentinde öteki gelişmekte olan ülkelerle bir araya gelmiş olarak sorunlarını masaya yatıracak.
Ülkeler ‘Kral dolardan’ şikayetçi sadece, fiili dünya para birimini tahtından indirmek kolay görünmüyor.
Amerikan doları küresel ticarette açık ara en fazlaca kullanılan para birimi ve geçmişte de üstünlüğüne yönelik meydan okuma girişimlerini savuşturmayı başardı.
Sadece BRICS’in kendi para birimini piyasaya sürmesinden onlarca kere söz edilmesine karşın, salı günü başlamış olacak zirve öncesinde somut bir tavsiye ortaya atılmış değil.
Bununla beraber gelişmekte olan ekonomiler, dolara olan bağımlılıklarını azaltmak için şimdilerde ticareti kendi para birimleriyle genişletmeyi tartışıyor.
Bazı uzmanlar bu durumu, “internasyonal sistemde fazlaca kutupluluk yaratma amacı” şeklinde yorumluyor.
“BRICS kendi ortak parasını kullansın”
Haziran ayında meydana getirilen BRICS Dışişleri Bakanları Toplantısında Cenup Afrika Internasyonal İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor, bloğun Yeni Kalkınma Bankası’nın (NDB) “mevcut internasyonal ticarete mevzu olan para birimlerine” alternatifler arayacağını dile getirdi.
Naledi Pandor ek olarak, “Gelişmiş ülkeler gelişmekte olan dünyaya karşı taahhütlerini hiçbir süre yerine getirmedi ve tüm sorumluluğu Küresel Cenup’e kaydırmaya çalışıyor.” ifadesini kullandı.
İsim vermeden dolara alternatif aradıklarını belirten ve toplantı süresince Çin ve Rusya Dışişleri Bakanları ile beraber oturan Cenup Afrikalı bakanın çıkışı, bir anlamda BRICS’in temel düşüncesini temsil ediyor.
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın oluşum için ortak bir para birimi önerisi ile Çin’in son dönemde ticari işlemlerini Çin yuanı üstünden gerçekleştirme çabası da bu kapsamda yorumlanıyor.
Brezilya lideri da Silva ek olarak, Cenup ABD Ortak Pazarı (Mercosur) içinde ve BRICS ülkeleri içinde tecim için ortak bir para biriminin hararetli savunucularından.
BRICS’e ilişkin Yeni Kalkınma Bankası
BRICS’e ilişkin Yeni Kalkınma Bankası (NDB), 2015 senesinde 5 kurucu üye gelişmekte olan ülkelerdeki kalkınma projelerine kredi vermek için kuruldu.
Bu bununla beraber ABD ve Avrupa’nın egemenliğindeki Internasyonal Para Fonu ve Dünya Bankası’na alternatif bir proje olarak hayata geçirildi.
O şekilde ki bankanın günümüzde üye ülkelerdeki 100’e yakın projeye 35 milyar dolar civarında kredi verdiği biliniyor.
2021’de Bangladeş, Mısır, Uruguay ve Birleşik Arap Emirlikleri NDB’ye katıldı. Şimdiye kadar Suudi Arabistan, İran, Cezayir, Arjantin, Bahreyn, Endonezya, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri BRICS üyeliği için başvurdu. AA’ya bakılırsa aralarında Türkiye’nin de bulunmuş olduğu minimum 19 üyenin BRICS’e katılma niyeti biliniyor.
Suudi Arabistan’ın iştirakı
Öte taraftan NDB yetkilileri Suudi Arabistan’ın bankaya üyeliği mevzusunda mühim görüşmeler yaptıklarını bildirdi.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından biri olan Suudi Arabistan’ın BRICS ve NDB’ye iştirakı büyük ehemmiyet taşıyor.
Suudi Arabistan’ın iştirakı BRICS’in küresel ekonomideki Batı hakimiyetini kırmak için lüzumlu görmüş olduğu petro-doları bitirmek amacıyla mühim.
Zira gelecekte Suudi Arabistan BRICS bünyesinde petrol ticareti yaparken, petrolüne ihtiyacı olan başta Avrupa ülkeleri olmak suretiyle birçok erkek oyuncu dolar yerine yeni bir para birimiyle tecim yapabilir.
Öte taraftan, BRICS’in dünya nüfusu ve ekonomisindeki temsil oranları dikkate alındığında, Suudi Arabistan oluşuma katılınca geniş bir tecim ve ekonomik ağa erişebilecek ve Batı ile ilişkilerinde görüşme alanı genişleyecektir.
“ABD, doların küresel tesirini kullanarak yaptırım uyguluyor”
Ugandalı siyasal aktivist Martin Ssempa, “Gelişmekte olan ülkeler Batı’nın hakimiyetini kırmak ve Doğu’nun daha büyük olmasa da eşit etkiye haiz olduğu yeni bir dünya düzenine kapı açmak için çok arzuluyor.” diyor.
Analistler, gelişmekte olan ülkelerin, ABD’nin, geçen yıl Ukrayna işgali sonrası Rusya’ya yapmış olduğu benzer biçimde, doların küresel tesirini kullanarak düşmanlarına karşı mali yaptırımlar uygulama isteğinden rahatsız bulunduğunu dile getiriyor.
Keza dolardaki dalgalanmaların ekonomilerini istikrarsızlaştırabileceğinden de şikayetçiler.
Mesela yükselen dolar, yatırımları çekerek o bölgede kaosa niçin olabilir.
Ek olarak dolar cinsinden kredileri geri ödemenin ve çoğu zaman dolar cinsinden fiyatlandırılan ithal ürünleri satın almanın maliyetini de arttırıyor.
Kenya Cumhurbaşkanı Ruto: Pan-Afrika ödeme sistemi olsun
Kenya Cumhurbaşkanı William Ruto, Afrika’nın dolara olan bağımlılığı ve Kenya para birimi Şilini’nin kıymet kaybetmiş olduğu bir ortamda doların iniş çıkışlarının ekonomiye yansımasına tepki gösterdi.
Keza Ruto, Afrikalı liderleri daha çok ticareti teşvik etmek amacıyla mahalli para birimlerini kullanan yeni bir pan-Afrika ödeme sistemine katılmaya çağırdı.
Afrikalı liderlere hitabı esnasında Ruto, “ABD doları iyi mi olur da Cibuti ile Kenya arasındaki ticaretin bir parçası olabilir, Niçin?” sorularını yöneltti. Görüşmede Ruto, uzun süre alkışlandı.
Brezilya lideri, “Brezilya’nın Çin ya da Arjantin ile tecim yapmak için niçin dolara ihtiyacı var? Kendi para birimimizle tecim yapabiliriz.” demişti.
“Hiçbir alternatif doların seviyesine ulaşmayı başaramadı”
Finans uzmanlarına bakılırsa, doların dezavantajları kolaylıkla görülebilse de alternatifleri o denli kolay değil.
Cenup Afrika merkezli Pretoria Üniversitesi’nden kıdemli araştırmacı ve internasyonal finans uzmanı Daniel Bradlow, “Günün sonunda, rezervinizi güvende tutmak istiyorsanız, onu dolara yatırmak zorundasınız” diyor ve ekliyor:
“Dolar cinsinden borçlanmanız gerekecek. Bunu yapmanın tüm sorunlarını hepimiz görebilir, sadece bir alternatifi olsaydı insanoğlu onu kullanırdı.”
ABD Merkez Bankası araştırmacılarının hesaplamalarına bakılırsa, 1999’dan 2019’a kadar ABD kıtasındaki ticaretin yüzde 96’sı, Asya’daki ticaretin yüzde 74’ü ve euro kullanan Avrupa dışındaki öteki her yerde ticaretin yüzde 79’u dolar cinsinden faturalandırıldı.
Bankaların, işletmelerin ve yatırımcıların euro ve Çin yuanına yönelmesiyle doların küresel tecim üstündeki tesiri son yıllarda birazcık gevşedi.
Sadece Euro’nun piyasaya sürülmesinin üstünden 24 yıl geçmiş olmasına karşın, dünyanın 2 numaralı para birimi hala internasyonal ciddiyet mevzusunda dolara rakip olabilmiş değil.
Harvard Üniversitesi’nden ekonomist Jeffrey Frankel, geçen ay yapmış olduğu bir çalışmada doların, döviz işleminde euronun üç katı kadar kullanıldığına işaret etti.
Ve yuan… Pekin’in para biriminin dünya piyasalarında serbestçe tecim yapmasına izin vermeyi reddetmesiyle oldukça sınırı olan.
“Doların alternatiflerinden hiçbiri egemenlik seviyesine ulaşmayı başaramadı” diyen Tufs Üniversitesi’nden kıdemli araştırmacı Mihaela Papa, “Doğrusu şimdi bir gecede, büyük vaka yaratacak yeni bir BRICS para birimine haiz olma fikri.. Bu süre alır, itimat gerektirir … Ben bu yolun fazlaca uzun bulunduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulunuyor.
Yoruma kapalı.