Doğayla iç içe olmak isteyenler: Sapanca ve Yedigöller'e gitmenin tam zamanı….
PİKNİK ALANLARI VAR
Türkiye’deki ilk alabalık üretme çiftliğinin kurulduğu Büyükgöl’e doğru gidebilirsiniz. Bu gölde alabalık tutabilir ya da satın alabilirsiniz. Büyükgöl’ ün çevresinde bir tur atarak, gölün üzerine kurulmuş olan iskelelerden gölü seyredip kucak kucak fotoğraf çekmek de bir alternatif. Büyükgöl’ün kalabalık ve hareketli hali yerine daha sessiz sakin bölgeler için Nazlıgöl, daha uygun bir alan. Gölün yüzeyine çıkan su sebebiyle Şelale Gölü olarak da biliniyor. Gölü çevreleyen manzaranın keyfine daha iyi varabilmek için göl süresince yedi km’lik yürüyüş ve bisiklet parkuru da var. Kamp alanı olarak genel anlamda bu bölge daha oldukça tercih ediliyor. İncegöl ve Sazlıgöl sırada… Sazlıgöl’ün sol tarafındaki patikadan yola devam ederseniz ortalama 300 metre sonrasında ulusal park içindeki geyik üretme istasyonunu görebilirsiniz. Parkta, Kapankaya ve Görünüm isminde iki seyir terası var. Tüm Abant manzarasının tepeden görülmesini elde eden bir konuma haiz. Tahta merdivenlerden çıkarak zirveye ulaşıldığında tüm yorgunluğunuzu unutturacak eşi olmayan bir görünüm sizi karşılıyor. Seyir teraslarına ortalama 500 metre uzaklıkta da tam 500 senelik Karaçam Ağacı sizi bekliyor olacak.
YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI
Gelelim Bolu’da bulunan Yedigöller Ulusal Parkı kent merkezine 42 km uzaklıkta fakat parka ulaşmak otomobille ortalama bir buçuk saat sürüyor. Zira yolları oldukça virajlı. Fakat bir o denli da güzel. Yolculuğunuza yeşilin her tonunu görmek mümkün. Yedigöller Ulusal Parkı’na giriş yaya, otomobil ve kamp yapacaklar için ayrı ayrı ücretlendiriliyor. Toplu taşıma ile ulaşım imkanı bulunmuyor. Hususi aracınızla ya da düzenlenen turlarla gidebilirsiniz. Yedigöller’deki göllerin adı Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl. Her gölün özelliği ismine yansımış. Göller birbirine oldukça yakın. Birinden diğerine yürüyerek kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. İlk durağım Deringöl oluyor. Gölün kenarında otopark mevcut. Hafta sonu olduğundan yollara çekilmiş araçlar da var. Gölün üzerine yansıyan ağaçların görüntüsünden gözlerinizi almanız mümkün değil. Katlanabilir sandalyenizi gölün kenarına koyup kendinizi tabiat ananın sessizliğine bırakabilirsiniz. Kitabınızı ve kulaklığınızı ihmal etmeyin. Gölün çevresinde kurulmuş çadırların sayısı da bayağı fazla. Hatta karavanı ile gelen de var. Kamp alanları ise parkın belli bölgelerinde var. Öteki göllerde de izin verilen alanlarda kamp yapılabiliyor.
Yoruma kapalı.